öğrenci evinde yaşanan akıl almaz olaylar

3 kişilik yemek hazırladıktan sonra kapıdan 6 kişi girmesi.

hoşlandığım çocuğun 2 kız 2 erkek kalmaları. sanırım o aralar seri katillere merak salmıştım.

sular kesilince uzun bi süre tuvalete gitmeyip en son pet şişelere işeyip çöp konteynerina atmistik :(

pencereden çok soğuk geliyor diye çorap,karton,bant gibi eşyaları kullanarak izolasyon sistemi yapmıştım. gayet mükemmel oldu. boşuna mühendislik okumuyoruz aq.

4 arkadasla beraber evde kalıyoduk hepimizinde besyoya hazırlandıgı zamanlar.antremanlara her zaman birlikte gider gelirdik.rutin olarak bi antreman günü sabahın erken saatlerinde evden cıkıp antremana gittik.öğle saatlerinde geri eve döndük kapıyı açar açmaz ne görelim bizim 2 arkadas almışlar kola cips oturmuş televizyon izliyolar.lan noluyo aq dedik piç piç gülüyolar.eee nasıl girdiniz eve diye sorduk,bilader kapınız ittirince açılıyo ya dediler.yavşaklar biz bilmiyoz bunu siz nerden biliyonuz!!dediler bi ara sizin yanınıza geldik evde yoktunuz bizde kapıyı tekmelerken kapı açıldı içeri girdik.şerefsizler kim bilir biz evde yokken evimize neler yaptılar.ertesi gün kilidi değiştirdik umarım bi daha eve girememişlerdir asgshhsh

eve sokaktan iki bank, iki de uzun olan küllüklerden çalmıştık, allah affetsin.

vize final döneminde ekmek arası sipariş ettiğimiz yerin 2. gün adresi bile sormaması makarnaya kattığımız acının kulak siken cinsten çıkması, evcek game of thrones seçmelerinde ejderha seçmelerine katıldık evde yapılan ortalama bir temizliği akşamında bedava votka içecek kadar depozitolu şişe elde detmemiz

yaşayan olması zaten yeterince akıl almaz oluyor. şahsen bizim balkona çıkan zehirli gazdan ölür on dakikaya.

bozulan yemeğin artık farklı bir yaşam formuna bürünmeye başlaması.

şakalaşırken birinin bıçaklanması

evde bulunan silah dolu mu lan acaba diyerek arkadaşına tutup tetiğe basmak. beynimden ayaklarıma kaynar su inmişti. tutukluk yapmış boş diye arkadaş tekrar tetiğe basmıştı allahtan kaçmışım..

birgün dolaptan yemekleri çıkarıp ısıtmadan yedik sonra nasıl karnımız ağrıyor neyse fırat dedi var mısınız 1 paket parlamentine osuruk yarışmasına neyse varız dedik 1 kişi elinde çakmakla bekliyip osuran kişinin kıçında bekliycek. neyse sıra veysele geldi bizde perdeleri toplamıştık camlar veysel nasıl osurduysa amk selçuk çakmağa basmasıyla odada bir kısa süreli bir kıvılcım oluştu amk.bizim karşı apartmanda oturan salih abi var o akşam bizi izliyormuş amk ertesi gün okula giderken veysele balkondan veysel az dikkat et o götle türkiyeyi yakarsın sen demişti.

pek akıl almaz değil ama parasızlıktan yarım tabak makarnayı 2 kişi yedik amk birbirimizi kemirecez birazdan

eve dönerken dürüm döner alayım dedim hatta çok içimden geldi arkadaşa da aldım adam üç gün gözleri dolarak teşekkür etti edit: hala arada aklına gelir "ne doymuştuk bee" diye iç çeker

arkadaşla akşamüstü evden çıktık dolaşmaya pişt pişt dedi bana baktım gülüyor. oğlum gel gel bak ne var burda dedi gittim yanına asfaltın ortasında bir çuval patlıcan var. baktık birbirimize biraz sonra sırtlandık götürdük eve çuvalı. hergün sıraladık patlıcanlı yemekleri çuval bitene kadar. patlıcanlı yumurta, patlıcanlı makarna, patlıcanlı pilav vesaire vesaire. ulan ne gündü be..

bir defa bir arkadaşımın evine gitmiştim. çöp atmak için mutfağa yöneldim. “kanka çöp orda değil” deyip bir odanın kapısını açtı, “buraya at. çöp odamız var bizim.” ev 2+1’di. bir oda çöp odası. bir odada da bu uyuyordu. salon mu? salonda hiç tanımadığım üç kişi kalıyordu. hiç tanışmadık.

4 sene yaşayıp sağ çıkmam

yaşayabilmeleri

ev arkadasıma kronometre ile ev temizletiyorum. onun keyfine bıraksam 1 haftada temizler :d

çamaşır deterjanım yan odadaki arkadaşın bazasının altından çıktı. sonra kız cinler var sanıp evi terketti. biri vize tatilinde tuvalete büyük tuvaletini yapmış,temizlememiş. sahibini bulamadık. 2 gündür ev yemeği yapıyorum.

tuvalet peçetesi asmak için olan şeyden yoktu biz de para vermeyelim dedik tel tokalarla yaptık ondan yatakların altı zaten tel toka dolu

arkadaşım uyurken bi dikildi başladı 'lalalala' bağırmaya, bir de elini kolunu sallıyor. uyandı napıyordun lan rüyanda dedim, savaştaydım kanka dedi

3 kişi kalıyorduk evde.şehir dışından üçümüzün de ortak bi arkadaşı geldi.erkek öğrenci evi 4 kişi olunca akla ilk gelen şeyi yaptık batak.gelirken de misafir hediyesi binlik bi olsson smith almış.bi kaç el oynandıktan çerezler bittikten sonra mısır yapılması istendi.(vodkadan adambaşı iki bardak daha cıkar) gittim mutfağa mısırı buldum yağı koydum ocağı açtım.masaya geri döndüm biraz uzun süre kalmış olmalı ki mutfaktan alev kırmızı renkler salondan görünmeye başladı( vodkanın son bardağındayız)işin komik tarafı bundan sonra başlıyor ben ve ev arkadaslarimdan biri mutfaga dogru kostuk ufak capli bi yangin sadece tencere yanmis o kadar heyecandan elimde bardakla kosmus olucam ki bardagi ocagin yanina koyup pencereli acmaya gittigimde mutfaktan bir ates kutlesi daha cikti benim biraktigim bardagi su sanip tencereye doken ev arkadasim dumanlar icinde mutfaktan cikti perde dolaplar hepsi iptal.biz ne yaptik oturduk bataga devam ettik.bi hafta sonra anlayamadigimiz bi sebebten oturu ev sahibi bizi evden cikardi.sinan abi buralari okuyosan neden cikardin bizi abi?

bir gün bi arkadaşın öğrenci evine gittiğimde şok olmuştum düzenli ve temizdi mk kaç eve gittim kendi evim de dahil ilk defa böyle bir manzara gördüm hem öğrenci hem düzen ve temizlik inanılmaz.bence akıl almaz bir olay

edirneye yeni gelmiş 4 kişiydik eve çıkmaya karar verdiğimiz gün evden kız eksik olmayacak hayalleri kurarken taşındığımız ilk hafta çamaşır yıkarken 45 dakika kısa programda yıkama sıkma ne varsa oturup 4 kişi çekirdek çitleye çitleye izlemiştik

aksiyon olsun diye aralık ayında balkona yatak atıp uyuyor arkadaşım. normal adam yok etrafımda

yani ne yaptılar, nasıl başardılar hiç anlamamıştım, ama bardağın içindeki suyun küflendiğini gördüm ben

arkadaşların evinde yalıtım namına hiçbir şey yoktu, bunlarda parasızlıktan kombiyi fazla açmıyorlardı. evin içinde montla, battaniyeyle duruyorduk. ev o kadar soğuktu ki ağızdan buharın çıktığı görülüyordu. mumla ısınmaya çalışıyorlardı, duvarlarda battaniye asılıydı hep. yine aynı evde arkadaşla acıkmıştık (ikimizde ev sahibi değiliz, ev sahibi evde yok) bayat ekmek vardı, yumurtalı ekmek yapalım demiştik yarım ekmeğe dokuz tane yumurta kırmıştık. aslında devam edecektik ama 9 yumurtadan sonrası ayıp olur dedik bıraktık.

iki ay önceydi. daha eve yeni taşınmışız düzen oturtma derdindeyiz, işte mutlaka eksik gedikler oluyor tabi evde. okuldayken falan aklımıza herhangi bir eksik gelirse eve dönerken alıyoruz. ben kahvaltılık gevrek almak için girdiğim marketten kürdan ve 10 litrelik sabun alarak eve döndüm. evde de yine plastik ufak sabun kutularından var ama içi boş. büyük sabunluktan küçük sabunluğa aktarmak lazım. lan evi dolaştıkça dolaştım -zaten 60 metrekare ev çabuk bitti dolaşma faslı- huni yok. napayım ne edeyim derken gözüme tuvalet kağıdı ilişti. evet tuvalet kağıdı, sabun falan kafanızdan neler geçtiğini farkettim ama öyle bir şey değil. tuvalet kağıdının rulosunu içinden söktüm. alt kısmını büküp üst kısmını normal bıraktım böylece basit bir huni yaptım sabunu aktardım, ruloyu da çöpe attım. tuvalet kağıdı rulosuz, darmadağın duruyor ortada. neyse dedim anlarlar herhalde bana da helal olsun derler. sonraki gün yemek yerken arkadaşlar birbirlerine falan uzun uzun bakıp bana ''kanka tuvalet kağıdıyla sen mi bişeyler yaptın?'' sorusunu sordular, ben de mükemmel icadımı anlattım takdir bekliyorum. alamadım tabi. büyük kahkaha attılar. arkadaşın biri gitti boş lens kutusunu getirdi, altını kesti, al sana huni dedi, öbürü boş kola şişesinin ağzını kesti, al sana huni dedi. baya da güldüler yani. mühendislerle aynı eve çıkarsanız icat yapmayın beyler :(

öğrenci evinde yaşayabilmek bile akıl almaz bir olay ya, denemeyene tavsiyemdir ölmeden önce bir kez olsun deneyin :)

evi temizledik ders çalışmak için temizlik bitti şimdi dota oynuyoruz

balta ve kalemle şarap açmak

evde, bir kedi bir hamster ve 3 arkadaş kalıyorduk. bizim kedi hamsterı hiç rahat bırakmazdı, sanırım kediye bir ders vermek istediğimizden hamsterı, arkadaşın uzaktan kumandalı arabasının içine koyduk. biz hamsterı evin içinde dolaştırırken o da kafasını arabadan dışarı çıkarmış etrafı kesiyordu, tabi kedi de hamsterı fakat kedi arabadan korktuğu için yanaşmakla yanaşmamak arasında gidip geliyordu. kedinin yaşadığı dram inanılmazdı, tam hamstera saldıracak arabayı hareket ettiriyorduk bir vakit sonra hamstera kediyi kovalattırmaya başladık, bu işlemi birkaç gün boyunca yaptık hatta itiraf ediyorum çok da eğlendik. sonuç olarak hamster evin içinde gezerken bile kedi zarar vermek bir yana hamsterdan kaçmaya başladı, bu problemi de böyle halletmiştik. not: hamster sonradan eceliyle öldü, 8 arkadaş hamsterı kefenleyip, bahçemizdeki bir cenaze töreni ile toprağa verdik.

müzik açık uyuyakaldığımız akşamın sabahına alt katta oturan yaşlı amcanın evladım bari düzgün bişeler açın arabeks rap nedir yapmayın gözünüzü seviyim demesi...

evimden büyük zorluklar çekerek mini fırın getirdim. sonraki gün 8-9 gibi eve girdim ama bir koku var inanamam hala. (fırın filan yandı sanıyosunuz demi şuan) arkadaş bi fırında tavuk yapmış uzun zaman geçti aradan tadı hala ağzımdadır. akıl almaz bi olaydır kanaatimce bu, düşünsenize öğrenci evinde fırında tavuk ??

gecenin bilmem kaçıydı pür dikkat oyun oynuyoruz. bi ses geldi içerden, herkes bi birbirine baktı. sonra kalktık evde hırsız arıyoruz, arkadaş mutfağa gitti geldi, elinde tava. tavayı napacan lan dedim, vururum ibneye dedi.

4 insan kişisinin oluşturduğu bir öğrenci evimiz vardı. 4 bursalı izmirde. hepimiz birbirimize uyan, miskin insanlardık. salonda uyumak en büyük hobimizdi. bir gün ben sabahladım film falan izliyorum. arkadaşım okula gitmek için uyandı. uyku sersemliğiyle yanındaki dolu kül tablasını devirdi. yerde yatan kül tablasına uzun uzun baktı, ben arkadaşıma baktım. sonra hiç ellemeden, hayatımıza devam ettik. 2 gün aynı yerde durmuştu kül tablası. evin bir dekoru gibiydi. bunu neden yapmıştık? biz de bilmiyoruz

ilk çıktığımız evde kömürlük yoktu ev zaten dökülüyodu amk. bizde evin bi odasini kömürlük yaptik. sobadan cikan külü bile oraya bosaktiyoduk. işin garibi arkadaş oraya bir ip germisti çamaşır bile asmaya başlamistik amk

arkadaşın biri evde çakmak yoktu sigara yakcaktı.bi baktım sigara yerine kaşlarını yakmış kamil

ev arkadaşım abi benim oda ısınmiyor diyip duruyordu . kanın yavaş akıyor ondandir diyip duruyorduk gülerek. çocuğun odasının camında kol girecek büyüklükte delik varmış meğer . sabah uyandığında yerde ki karları görünce anladı dhdhhdhd

aq yerinde apartman yöneticisinin üst katındayız, habire yukarı çıkıyor ses oluyor diye. en son geldiğinde bi dahakine emniyetten adam çağıracağını söyleyip gitti. korkuyorum.

öğrenci evi değildi ama bigün en yakın arkadaşımla evde yalnızdık hadi içelim falan dedik yalnız olunca fazla kaçırmışız dur diyende yok tabi. neyse ben ayılmaya çalışıyorum tuvalete gittim yüzümü yıkamaya. yıkıyorum. arkadaşım geldi tuvaletini yaptı yanımda sonra içeri gitti. bende arkasından gittim. sen nerdeydin dedi bana. tuvaletteydim dedim. nasıl tuvaletteydin ben tuvaletteydim diyor. kız beni farketmemiş ya içkinin allah belasını versin.

bulaşık makinasının olması.

olay öğrenci evindeyse normal olan olaydır.

eve çıktığımız günün ertesinde arkadaşlarin eve karı atmasi

etli yemek türleri ile karşılaşmak suphanallah!!

yumurta haşlamak

inanması zor olan olağanüstü olaylardır. benim huni ve hortum ikilisiyle biraları ağızlarına değdirmeden direk mideye akıtan müptezel ev arkadaşlarım vardı. o hayvanların attığı sigara yüzünde 4 kere ev yandı. o yangınlardan birinde 3 kızın saçı yanmıştı hey gidi yıllar hey.